"Ne zaman bir şair hakkında yazmak ya da konuşmak sorumluluğunu üstlensem, o anda başlayan bir tedirginlik karıncalanıp durur içimde. Bunun nedeni o şairin kurduğu dünyanın kapılarını ya bulamazsam kaygısı, biliyorum. Bulamazsam, afaki sözlerle havada birkaç silik çizik bırakmak, görevi savıp geçme oyununa düşmek korkusu... Bu korkuyu duyacağıma, şunu sormayı tutum edindim: Şiire giriş için bir kapı var mıdır gerçekten?" sorusuyla başlıyor çözümlemelerine Mahmut Temizyürek.
Eleştirel bakışını disiplinler arası okumaları gözeterek sağlamlaştıran yazar sadece şairler üzerine değil, aynı zamanda olgulara da odaklayarak ilerliyor. Kitap, Nazım Hikmet'ten Ahmed Arif'e, Melih Cevdet'ten Behçet Necatigil'e, Can Yücel'den İlhan Berk'e, Hulki Aktunç'tan Kemal Varol'a, Şükrü Erbaş'tan Selim Temo'ya toplam 22 şair hakkında eleştirileri yazılarından oluşuyor. Kadrosu bunlarla da sınırlı değil, kitabın bütünü bir bakıma modern Türkçe şiir tarihi niteliğinde. Boşluktan Doğan, Kürt kökenli şairin ikinci dili ile yazıyor olmasının sonuçları üzerine düşünen, Ergin Günçe gibi sükût suikastine maruz kalmış bir şair üzerindeki sis bulutunu dağıtan ilk yazıları da kapsayan bir kitap. Şiirin kendinde özgü evreninde yıllardır çalışan yazarın bu emeği gözetilerek 2008 Memet Fuat Deneme Ödülü verilen Boşluktan Doğan, ikinci baskısıyla Edebi Şeyler'de…