- Öldürelim şunu baba, diye fısıldadı. "Derisini yüzer duvara asarız. Silah seslerini duyarlarsa bir daha gelmezler... Haydi, öldürelim şunu!"
Yaşlı adam başını her iki yana sallayıp;
- Hayır, evlat, sakın yapma bunu! dedi. "Yalnız bir kurt o. Yalnız ve kimsesiz... Bir yanlışlık yapmayalım. Bırak yesin birini. Zaten bir koyundan başka yemez bunlar. Bu, eskilerin börü dediği cinsten. Bozkurt da derler buna. Daha evvel gelen kara ve kırmızı kurtlara benzemez. Bunlar kurtların en asilidir, sürüye asla zarar vermezler. Öldürmek günahtır. Bırak yirmi beş koyundan birini de o yesin. Yirmi dört koyunu olmakla kara budun sayılmayız nasıl olsa. Bu, ona sunacağımız daha bir koyunumuz var demektir. Böyle yapmakla yoksul sayılmayız, vergimizi de ödemeye devam ederiz, daha ne istersin? Bırak karnını doyurup, çekip gitsin. Tabiat kanunudur bu evlat, elimizden bir şey gelmez."
"Mahmut Yıldırım; Dede Korkut'un, Atsız'ın Türkçesiyle kaleme aldığı hikâyeleriyle sizi Türk dünyasının çeşitli coğrafyalarında dolaştırıyor. Akıcı üslubu, pırıl pırıl Türkçesiyle anlatılan mertlik ve yiğitlik örnekleri sizi Dede Korkut sıcaklığıyla sarıverecek ve kendinizi bir anda hikâyelerin içinde bulacaksınız."
- Ayhan İnal / Şair - Yazar