Popüler sinema her zaman kolektif arzu ve kaygıları seslendiren imgelerle doludur. Bu Yeşilçam için de geçerli. 70'li yılların Yeşilçam filmlerinde yer bulan imgeler de çoğu zaman modernleşmenin ve kapitalizmin sonuçlarına bağlı kolektif huzursuzluk, kaygı ve arzulara tercüman olmuşlardır. Kuşkusuz farklı biçimlerde. Dönemin Yeşilçam filmlerinde birçok farklı ses birlikte işitilir. Bunlardan biri güç ve intikam peşindeki saldırgan bir erkeğin sesidir. Hesap soran, başkalarına haddini bildirmek isteyen, her şeyi kontrol etmeyi arzulayan, bu arzusunun karşısına dikilen her tür engeli sınırsız bir şiddet kullanarak ortadan kaldıran bir erkeğin sesidir bu. Bu Kâbuslar Neden Cemil? bu sesi, bu sesin işitildiği erkek filmlerini konu alıyor. İki temel soru var: İlki, ne oldu da, Yeşilçam'ın hep anadili olmuş olan melodramın sesi, 70'lerle birlikte eril bir sese teslim oldu? Kolektif kaygıyı yatıştırmakta sıklıkla başvurulan Kurtarıcı Kahraman figürünün erkekliğin korkularıyla ilişkisini nasıl anlamalıyız? Diğeri, Türkiye'nin aynı dönemde yaşadığı siyasi, kültürel ve toplumsal hareketlenmenin Yeşilçamdaki izdüşümünü erkek filmlerinde nasıl kaydedebiliriz? Baba, oğul, koca, sevgili olarak erkek ezik ya da kahraman, polis ya da militan, patron ya da işçi, adil ya da değil, Türkiye erkekliğinin hallerinin, popüler sinema üzerinden ne denli başarıyla okunabileceğini kanıtlıyor bu kitap.