…Doğrusuyla yanlışıyla sürüyordu hayat, bizler de içindeydik ve birlikte gidiyorduk belirsizlere doğru.
Otururken de yolculuk halindeyiz ama hareketlerimiz o kadar yavaş ve zihinlerimiz öylesine durgun ki, hareket yönümüzü keşfetme kıvraklığını göstermekte yetersiz kalıyor oradaki düzenek.
Geldiğimiz yerden dönüp geriye bakarken aldığımız yolun uzunluğunu keşfetme sıkıntısı çekiyoruz, yine de aynı düzende sürdürüyoruz geriye kalan hayatımızı ve orada yapacaklarımızı.
Belki de beklentilerimize ulaşamadan göçüp gideceğiz bu yalan dünyadan, bizden öncekilerin de yaptığı gibi.