Seni yazarken kağıtlara önce ellerim tutuştu ve yavaş yavaş da ruhum ve en sonda da kalemi tutarken her kâğıda izlerim bulaştı. Temizlemek isterken içimdeki yangınlar büyüyüp kağıtları cayır cayır yanarken kendimde bir şey bırakmadan tamamen kitap ile bir beden oldum. Ruhumu teslim etmeden kalem zoru ile yazılar teslim aldı. Şimdi yazılar mı beni siler yoksa her okunuşta ki yılgın ruhlar mı bilinmez. Her okunuş da sözcükler de bedenler ile duygulara teslim mi olur? Üstelik kendi rızaları ile bir olmaktan bahsediyorum. İşte bu duygu evrenin muhteşem varoluşu der her duygusal hislerinde kaybolurum.