Ah ömrüm! Ne kadar çok sahipsiz feryatlara gebe kaldın. Haksızlık yoluna sürgün yemiş bir göçebe gibi dolaştın durdun merhametin çıkmazlarında. Anlatamadın, anlamadılar... Sorsan herşey yolunda gidiyordu alan razı satan razı, riya dolu dünya pazarında. Hele düzenbazlığın çarkına çomak sokmaya gör kovulmadık köy mü kalır o zaman ?
Ah ömrüm! Ne çok aldandın, dışı insan içi şeytan görünenlere. Ne aldatan değişti ne de aldanan. Aslında bu ne ilkti ne de son...