Bugünün Rüzgârında Türkiye, içinde tarih, edebiyat, şiir, müzik mimari ve tasavvufun yer aldığı politik yazılardan mürekkep. Aslında mesele memleket olunca dönüp dolaşıp aynı hikâyeleri, benzer sesleri duyuyoruz. Yahya Kemal'in tabiriyle 'imtidad'da, yani zamanın yekpare bir şekilde uzayıp gittiği saatlerde gibiyiz.
İki kapak arasına girmiş bu makaleler, ülke gündemiyle ilgili ama sadece o âna has değil, 'kendi hâlinde' kronolojik bir anlatıya sahip. Türkiye günlüğünde Evliya Çelebi'den Tanpınar'a, Şeyh Bedrettin'den Muzaffer Ozak'a, MFÖ'den Sultan Cem'e, II.Abdülhamid'den İttihatçılara, İsmet Özel'den Teoman'a Enis Batur'dan Orhan Pamuk'a Erkin Koray'dan İlhan İrem'e, Subcomandante Marcos'dan Bursaspor'a değil birçok kişi, olay ve hatırayı hatırlayacaksınız.
Samet Altıntaş, 'hiç kimsenin ilgilenmediği bazı olayların tarihçisi' olarak aldığı notlarla 'hayranlık verecek derecede güzel, tahammül edilemez ölçüde çirkin, bizim ve gerçek'olan Türkiye'nin kalbine doğru bir yolculuğa rehberlik ediyor.