Bu çalışma Bitlisli Kemal Fevzi (1891-1925)'nin, yaklaşık yüz yıl önce yayınlanmış üç kitabının çevrimyazı formunu ve edebî açıdan bunların ayrıntılı analizini içermektedir. Çalışmada, metinler orijinal diliyle verildiğinden sonuna bir de sözlük eklenmiştir. Böylece Bitlisli Kemal Fevzi'nin her üç eseri de latin harfleriyle ve tam metin olarak ilk kez bir arada yayınlanmış olacak. Bu eserlerden biri olan Elem Çiçekleri'nin önsözünde Kemal Fevzi, Ömürlerinin benim fânîliğimin defîn-i ihtirâs olan senelerinden daha uzun olacağına eminim. diyerek şiirlerinin kendisinden daha uzun yaşayacağını ima etmiştir. Bu çalışma ile yazarın bu kehaneti ve arzusu da gerçekleşmiş olacaktır. Çünkü bu eserler bir asırdan uzun bir süredir, tozlu raflarda nutulmuşlardı. Bu bağlamda, Şeyh Said Efendi ile birlikte Diyarbekir'de idam edilen ve unutulmaya yüz tutmuş bir şair olan Kemal Fevzi Bey ve onun mezkûr eserleri, bu çalışmayla yeniden okurlarla buluşmuş olacak.
Tanzimat'tan sonraki Osmanlı edebiyatında realist, romantik, milliyetçi ve nihilist eğilimlerin edebiyat metinlerinde yansımaları olduğu bilinmektedir. Yirminci asrın hemen başında yazılan Kemal Fevzi'nin bu eserlerinde de devrin politik ve psikolojik etkileri açıkça görülmektedir. İlk iki eserde genç bir askerin romantik milliyetçi duygularını okurken zaman zaman Mehmed Emin Yurdakul ve Ziya Gökalp tarzını anımsatacaktır. Elem Çiçekleri ise adıyla, Charles Baudelaire'in meşhur eserini akla getirse de, ferdî emelleri, sorunları ve sıkıntıları işleyen şiirlerinin üslûbuyla, okurların zihninde daha çok Ahmet Haşim'i, Tevfik Fikret'i ve Abdülhak Hâmid Tarhan'ı çağrıştıracağı söylenebilir.