Said Halim Paşa imparatorlukların ulus devletlere dönüştüğü sürecin önemli bir mütefekkiri ve siyasi bakımdan aktörüdür. Kendisi bir devlet adamı ve düşünür olarak İslamcılığın İkinci Meşrutiyet dönemindeki entelektüel güzergâhının önemli isimlerindendir. Mehmet Âkif'in ifadesiyle "ümmetin en büyük mütefekkirlerinden" olan Said Halim Paşa, eserlerinde hem İslam hem de Batı toplumlarının tarihî, siyasi ve toplumsal durumuna eşzamanlı olarak bakar. Osmanlı toplumunun olduğu kadar İslam âleminin buhranlarını son derece başarılı, kapsayıcı, bütüncül biçimde resmetmesi, imparatorluktaki yüksek vazifesi ile farklı coğrafyaları çok iyi tanıyıp bunları meczetme yeteneğinden ileri gelir.
Said Halim Paşa'nın Buhranlarımız adıyla bir araya getirilen metinlerinde üzerinde önemle durduğu temel problem Batılılaşmadır. Ona göre Batı toplumlarından alınan meşruti sistem ve diğer siyasi kurumlar, kavramlar Osmanlı toplumunun tabiatına aykırıdır. Bu iddialarını Buhranlarımız'ı oluşturan risalelerinde üstün bir kavrayışla ele alıp, sebeplerini, sonuçlarını tüm boyutlarıyla gözler önüne serer. Ayrıca İslam birliği, İslam dünyasının çöküşü, siyasi kurumlar, İslamlaşmanın esasları, taklitçilik, taassup ve yenilenmenin dayanması gereken esaslar üzerinde durur.
Özel bir düşünce tarihi okuması teklif eden Buhranlarımız, İslamcılık düşüncesi bakımından temel başvuru kitabı olmanın ötesinde, Batılılaşma sürecinin eleştirel değerlendirmesiyle ilgilenenlere de kıymetli bir kaynak niteliğinde.