Berger'dan, geçen yüzyıla, göçüp gidenlere, tüm zaaflarıyla sevilenlere, yaşanmışlıklarıyla şehirlere duru, ışıltılı bir ziyaret... Lizbon, Krakow, Madrid, Cenevre, Islington ve Küçük Polonya'da, artık hayatta olmayan yakınlarıyla, annesi, babası, eski sevgilileri, öğretmenleri, ustaları, akademiden arkadaşlarıyla buluşup halleşiyor Berger. Hayata ve edebiyata dair güzel ve değerli olan ne varsa bu metnin içinden akıyor usul usul: tenin mucizesi, doğanın ve tarihin nimetleri, kibirinden feragat etmiş bir sevgi, ahlakçı olmayan bir etik ve hayatın neşesi, burukluğu ve sihriyle beslenen bir siyaset...