Geçmişin derin sularına bıraktım kendimi. Kör karanlıklarda yanıp sönen inciler, bakışlarıma hükmettikçe anladım ki; aradıklarım onlar…
Dokundum, dokundukça yüreğime akabilenleri bir bir topladım. Bir baktım avucumdakilerin kimileri kapkara, kimileri de bembeyaz…
Savurdum kitabıma, her biri bir sayfaya süzüldü usulca; hüzün oldu, tebessüm oldu, ben oldu…
Bu sabah bir başka yorgunum sanki… Gece boyu, ben uykunun kıvrımlarına tutunmaya çalıştıkça zapt edemediğim zihnim de ordan oraya savrulup durdu. Çaresiz, onun peşi sıra düşüncelerimin ve duygularımın gelgitlerinde mecalsiz çırpındım durdum. Azıcık uykunun kucağına sokulabildiğim anlarda da; kendimi ya zirvelerde, ya diplerde bulduğum rüyalarımda yoruldum. Yaşama dair, rüyalarıma dair, kendime dair bitmez tükenmez sorgularım var gecelerimde…