Yan yana uzanmışlığımız bile yokken aynı masalda,
Eğilip çocukluğuna, seni boynundan öptüm. Sadece odanın ortasında çırılçıplak bir düşünceyken bile güzeldin.
Bir düşte dağılan saçlarını toplarken bile güzeldin Aura.
Bir kente dönüşen o kızıl saçlı gün batımlarında,
Gözlerinle okşadığın uzakları,
Bulutların kanatlarına asarken
Eğilip yatağına seni boynundan öptüm.
Bir düşken bile seni yastığına düşen kokundan öptüm Aura
Ve sen gönlümde dağılan saçlarını toplarken bile güzeldin.
Hiçbir zarfa sığmayan cümleleri katlayıp Gökyüzüne sığdırmaya çalışırken
Islanan kirpiklerini aynalarda üfleye üfleye kurutmaya çalışırken bile güzeldin. Odalardaki sessizliğini toplayıp seni boynundan öptüm Aura.
Eğilip imkânsızlarına seni boynundan öptüm.
Üşüme artık...