"Hindistan'da Müslüman hâkimiyetinde Halacî hanedanlığı, özelikle de Alâeddin Halacî' (1296-1316) dönemi oldukça önemli bir yere sahiptir. Sultan Alâeddin Halacî'in döneminde Müslümanlar Hindistan'da emsalsiz fetihler yaptılar. Hindistan'ın dört bir yanına ordular gönderdiler. Alâeddin Halacî bir taraftan yakın ve uzak bölgede yaşayan bağımsız Hindu Racalara ve padişahlara kendi egemenliğini kabul ettirirken diğer taraftan ise dışarıdan gelen Moğol saldırılarıyla mücadele etmiştir. Eğer Sultan Alâeddin Halacî Moğollara karşı tam zamanında ve sert tedbirler almasaydı, Hindistan da diğer İslam beldeleri gibi Moğolların zulmüne maruz kalabilirdi.
Sultan Alâeddin Halacî'nin bazı ıslahatları orta çağda yeni bir tecrübe ve devlet yönetimin üslubuydu. Üstelik bu faaliyetlerin tamamen başarıyla sonuçlandırılması şaşırtıcıdır. "Devr-i Alaî" diye anılan bu devir her alanda yetişmiş büyük devlet adamları (çoğu Türkistan Türküdür) ilerdeki Ekber Şah, Osmanlı'da Kanunî Sultan Süleyman ve Fransa'da 14. Lui (Louis 14.) devirleriyle karşılaştırılabilir. Özelikle Sultanın yaptığı iktisadî, idarî ve askeri ıslahatlar bugün bile her ıslahatçı hükümet için bir numunedir. Zaten Alâeddin Halacî dönemini çalışma sebebimiz budur."