"Aziz muhibbim oktay, yakası açılmamış bir nazımdan ve hiç işitilmemiş dilden şiirleri aldım. (...) Bu şiirler çok yeni bir nağme oldukları için şimdi turfanda zevkine sahip olanlarca seviliyor. Zaten görüldüğü gibi sevenlerin sayısı gündün güne artar,hiç şiirden anlamayanlar ise hiçbir zaman anlamaz, o nev'i karilere ise zaten ihtiyaç yoktur." (Yahya Kemal Beyatlı, Oktay Rıfat'a mektubundan) "Oktay Rıfat'ta şiirsel konjonktür büyük inip çıkmalar gösteriyor. Her değişiş bir öncekinin bazı yönlerden tam tersiymiş izlenimini uyandırıyor okurda. Yalnız bunların kimlik değiştirmeyle ilgisi yok.(...) başta yadırgansa da, birbirinin tersi olarak belirmiş dönemler ve bu dönemlerin ürünleri birbirine bağlanıyor;eklem yerleri o ters çıkış noktaları olmak üzere." (Cemal Süreya) "Oktay Rıffat'ın imgeleri, başka bir şeyin, inanılmayı bekleyen daha yüksek bir varlık alanının simgesi değildir; sadece kendilerinin, ana bir yokluk olarak kendilerinin, simgesidirler, kendi yokluklarının eğretilmesidiler. Ve kendi yarattıkları yanılsamayı kırarken, bu yanılsamanın çevrenide oluşan tutucu denklemi de askıya alırlar."