Devlet dairesine herhangi bir atama yapıldığı zaman, atanan kimseye içinde memuriyetinin yetki ve sorumluğunu belirten bir ferman verilirdi. Bu ferman, muhacir ve ensardan birçoğunun imzalarını taşırdı. Söz konusu memur görev yerine varınca; yetki ve sorumluluklarını açıklayan bu fermanı, halka okuyarak, sınırları çiğnediği takdirde kendisinden hesap sorulmasını isterdi. Hz. Ömer, devlet memurlarının görevlerini herkesin bilmesi için büyük çaba gösterirdi. Bu amaçla değişik vesilelerle birçok yerde halka seslenmişti. Bir defasında, halkın huzurunda memurlara hitaben şöyle demişti:
"Biliniz ki, sizi halkı baskı altına almak ve onlara zulmetmek için atamadım. Sizi, halka örnek olacak önderler olarak gönderdim. Müslümanlara haklarını veriniz ve onları döverek küçük düşürmeyiniz. Gurura kapılma hatasına düşmemeleri için onları gereğinden fazla övmeyiniz. Kapılarınızı onların yüzlerine kapamayınız ki, içlerinde kuvvetli olanlar zayıf olanları yemesin. Ve onlardan üstünmüşsünüz gibi hareket etmeyin, çünkü bu onlara tahakküm etmek demektir."
Bir kimse bir yere memur olarak atandığı zaman, hazır bulunanların tanıklık etmeleri ve atanan kimsenin yetenek ve görevlerinin bilinmesi için atama yazısı, o kimseye ashabın huzurunda verilirdi.