"… 1. Dünya Savaşı sırasında Curzon'un Mezopotamya ile ilgili söylediği bir söz emperyalizm'in hedeflerini özetlemeye örnektir. Curzon; 'Müttefiklerin davası bir petrol dalgası üzerinde zafere doğru yüzdü' demektedir…""... Mezopotamya İngiliz askerlerinin işgali altındaydı, yöneticileri Hindistan'dan getirilmiş İngilizlerdi. Dicle nehrinde de İngiliz gemileri gidip geliyordu. İngilizlerin oraya ilişkin talebine karşı gelecek başka hiçbir ülke çıkmazdı. Rusya'yla İran çok zayıftı, Amerika ise ilgilenmiyordu. Fransa, mayıs ayındaki o fırtınalı Dörtler Konseyi toplantısına kadar besbelli böyle bir iddiayı hiç düşünmemişti.
Clemenceau öfkeli konuşuyordu, ama bu kadar kolay vazgeçtiği şeyin ne olduğunu yavaş yavaş anlıyor da olabilirdi; petrol…"Margaret MacMillan"… 1. Dünya Savaşı sonunda Büyük Oyunun aktörleri, Ortadoğu'yu şekillendirilirken, bu oyunun tamamlanamayan bölümlerini bir yüzyıl ertelediler. Ortadoğu konusunda ertelenen İngiliz-Fransız tasarısı, küresel gücü devrettikleri ABD tarafından yeniden sahnelenmekte. Irak ve Afganistan'dan başlayan bu Büyük Oyunun yeni perdesi, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) olarak adlandırılırken, tüm Ortadoğu halkları yeniden ve daha küçük parçalara ayırmaya namzettir. Ülkemiz için bu sürecin sonucu tekrar Sevr'e giden yol mu olacağını ilerleyen zaman gösterecektir… ...