Balkan Harbi'nden yara alarak çıkan Osmanlı Devleti, henüz yarasını sarmadan Birinci Cihan Harbi'ne girmiş ve dört sene yedi cephede savaşmıştı. Fakat bu harpte de Müttefiklerinin yenilmesiyle koca imparatorluk adeta çökmüştü. 1071 yılından beri Ön Asya'ya sahip olmaya çalışan Birinci Cihan Harbi'nin galip devletleri, başta İngiltere olmak üzere Fransa ve İtalya, Türk milletinin varlığını hiçe sayarak Türk topraklarını kendi aralarında paylaştıktan başka, Yunanistan'ın da iştahını kamçıladılar. Küçüklüğüne rağmen kabuğuna sığmayan ve büyüklük hayaline kapılan Yunanlılar, bu fırsatı ganimet bilip varını yoğunu ortaya koyarak Batı'nın desteğini de ardında görerek 2.5 yılda her türlü mezalim ile Sakarya'ya kadar geldiler. Fakat herşeyini yitirmiş, silahları elinden alınmış, askeri terhis edilmiş, Balkan Harbi'nden beri 10 yıldır savaşan yorgun asker Anadolu halkı, şaşkınlığından kurtulmuş, lideri Atatürk'ü bulmuş, muntazam ordusunu kurmuş, Sakarya'da 22 gün 22 gece Yunan ihtirasını parça parça etmişti. On yıldır savaşan yorgun Türk askeri, adeta Büyük Taarruz'un yolunu açmış olan altın anahtarını Sakarya'da eline almıştı. Bu eserde, tarihin akışını değiştiren bu büyük savaşın gerçek yönünü ve belgelere dayalı öyküsünü bulacaksınız.