Uzay, tekil bir noktaya ihtiyaç duymadan nokta bir alandan (evrenin rahmi olarak tabir ettiğim başlangıç noktasından) oluşarak açığa çıkar.
Evreni bir bütün olarak düşündüğümüzde evrenin kütlesiyle enerjisi sıfır (0) olur.
Hareketli cismin (veya parçacığın) kütlesi (F=m) azalacak ve cismin v hızı c olduğunda kütlesi de sıfır noktasına yakın olacaktır.
Bir cismin (veya parçacığın) üzerine etki eden kuvvetlerin (kütle-çekim ile kütle-itim veya ivmesi) toplamı her zaman eylemsizlik kütlesine eşit olacaktır.
Hareket (hız), kütlenin farklı bir biçimidir.
Kütle-çekimi sıfırdan (0) doğar.
Hareketli cisimlerin gidiş ve dikey doğrultudaki x, y, z uzunlukları kısalacak.
Zaman (devinme miktarını); hareketli sistemlerdeki fizik kurallarının değişmezliği ile birlikte kendini değişmezliğe doğru eviren (değişmeyen), kütle-çekimsel etkilere bağlı da değişen bir fizik olayıdır.
"Bir cisim üzerindeki net kuvvet, cismin kütlesiyle ivmesinin çarpımından her zaman bu oranda (2Gm)/c2 küçük olacaktır."
Değişimin sürekliliği içinde olduğunu önerdiğim bu yapı da (evrende) ışığın tayfı kozmik genişlemenin, parlaklığı da kozmik uzaklığın ölçüsü olmaz.