"Büyük Suriye İsyanı" çarpıcı bir ayaklanma zaferleriyle başladı; fakat yıkılmış kırsal bölgelerde mahalle mahalle, köy köy acımasız hükümet kontrolünün yeniden ortaya çıkmasıyla son buldu. Hükümet mahkemelerince gıyaben adlandırılan ve hakkında hüküm verilen yüzlerce isyancı sürgüne kaçtı. Gerçekten adı sanı bilinmeyen isyancı kitleler yıkılmış köylerine ve merkez mahallelerine geri döndüler. Nesib el-Bekri dışındaki Şamlı hiçbir isyan liderinin Suriye mandasına dönmesine yıllarca izin verilmedi.
Şam'ın geleneksel yönetici sınıflarının çoğu ayaklanmayı hiç desteklememişlerdi ve ayaklanmanın askeri liderliğinin etkili biçimde tasfiye edilmesiyle, geleneksel elitler Suriye'nin açık ve o an karşı konmaz yöneticileri olan Fransız hükümeti ile bir çalışma düzeni uydurmakta özgürlerdi. Şam'ın önde gelen seçkin aileleri, ılımlı milliyetçi siyasetçilerin imparatorluk gücünün himayesinde ve iş birliğinde yönetilmesini sağlarken, siyaset eski modelin yeni bir çeşidine dönüştü. Ayaklanma manda gücünün Suriyeli kent elitlerine ihtiyacı olduğunu gösterdi.