Kayıpsınızdır.
Açık denizlerin sisli karanlığında pusulasız;
bir ışığa, bir sese
yalnız... umarsız...
Kalabalığın ortasında bir başınasınızdır.
Sonra birden, bir gong sesi yırtar karanlığı...
Uzak bir fenerin ışığı aydınlanır önünüz
sıra...
Gözbebeklerinizi o ışığa kitler,
gözkapaklarınızı kırpmadan ışığın çağrısına
koşarsınız.
Sisler dağılmaya başlar yavaş yavaş...
Neşeli pervane böcekleri gibi ışığına
yöneldiğiniz büyülü fener, rengarenk
vaatlerle sizi kendine çeker...