Eyy şehrim
Eyy mabedi bende saklı yâr Ekinler ekerim saçlarına
Buğdaylar dökerim dilin değirmenine Öğüt beni un ufak olana kadar!
Bir nimet gibi sofrana ser besmele ile Yâr tut elimden sımsıkı Salıncaktan korkmuş bir çocuk gibi Kapatayım gözlerimi
İçim geçsin içinden Bir zaman gibi usul usul.
Şimdi şu buz gülleri açar mı şu kutsal bahçelerde? Demem o ki, eyy sevgili!
Şehrine geldim Kucakla beni bir toprak gibi...