Acaba postmodernizm bir temel bırakmadığı için demokrasi ortadan kalkacak mıdır? Veya Fukuyama'nın belirttiği üzere liberal demokrasi ve kapitalizm tarihin sonuna mı işaret etmektedir? Yoksa Vico'nun belirttiği üzere demokrasiden geri gidişler mi yaşanacaktır? Ya da Huntington'un dediği gibi üçüncü demokratikleşme dalgasından mı bahsedilecektir?
Eski Yunan ve Roma geleneği iktidarı kanun dışı yollarla ele geçiren kimselere tiran damgası vurup olumsuz nitelerken, doğuda iktidarın ele geçirilmesinin tanrının inayeti olarak algılandığı ve normal görüldüğü, bu nedenle de iktidara kolayca el konulabildiği belirtilmektedir. Genelde iktidar, dinî takdis ile meşrulaştırılmaya çalışılırken bugün diktatörler, geçmişte dinî takdisle sağlanan meşruluğu plebisiter seçimlerle sağlamaya çalışmaktadır. Touraine demokrasilerin ortak özelliğini; iktidarın sınırlanması, siyasal yöneticilerin halkın temsilcisi olması ve yurttaşlık olarak saymaktadır. Bu açıdan demokraside devletin üslubu da önemlidir. Herşeyden önce demokratik devlet vatandaşlarının kişiliklerini tanıdığı gibi, toplum da kişilerin rızasıyla oluşturdukları diğer toplulukları tanımaktadır. Zorlamaya dayalı merkeziyetçi yapıların özgürlük, sorumluluk ve yaratıcılığı yok ettiği hususunda güçlü bir anlayış bulunmakta ve bunun günümüzün sanayi sonrası toplum yapısıyla bağdaşmadığı belirtilmektedir. Daha ötede ise postmodern gelişmelerin modernliğin temelini ve özne anlayışını da bozarak her şeyi yıkma eğiliminde olduğu vurgulanmaktadır.
Aytekin Yılmaz bu eserinde; siyasal alanla ilgili tartışmaları ele alıp tarihsel süreçte ortaya çıkan yaklaşımlara yeni gündem maddelerini de katarak; örneğin komuniteryan arayışlar ve postmodern gelişmeler, insan hakları ve sivil toplum gibi konuları da demokrasi bağlamında incelemektedir.