Son yıllarda, İslam öncesi Arabistan'ı konu edinen araştırmaların sayısında hızlı bir artış görülmektedir. Bunda, arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkarılan kalıntılar yanında disiplinler arası kolektif çalışmaların büyük payı vardır. Bu tarihten itibaren Arabistan tarihi hakkında kaynaklardaki kısıtlı bilgilerin gelişmesi, ilmî araştırma ve keşiflerin artışı, bu dönemle ilgili tarihî gerçeklerle bağdaşmayan ve ilmî verilere ters düşen bilgilerin değişmesini sağlamıştır. Arabistan'ın İslam tarihi bakımından en önemli bölgesi, hiç şüphesiz Hicaz'dır. Zira Kur'an-ı Kerim bu bölgede nazil olmuştur. Öte yandan Hicaz Arapları, hem etnik kökenleri hem de dil, din, kültür ve ticari hayat açısından Güney ve Kuzey Arabistan'la doğrudan ve derin ilişkiler içinde olmuşlardır. Bu sebeple meselenin doğru anlaşılması için Arap Yarımadası tarihinin bir bütün hâlinde ele alınması kaçınılmazdır. Zira İslam medeniyetinin temeli bu coğrafyada atılmıştır. Hem kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'i hem de İslamiyet'i doğru anlayabilmek, ilahî mesaja muhatap olan insanı ve yaşadığı toplumu, düşünce, inanç ve kültürel açıdan değerlendirebilmek için bunların ortaya çıktığı coğrafyayı tanımaya, tarihini bilmeye ve değerlendirmeye ihtiyaç vardır.