Bu dünyadan bir maliyeci, bürokrat, siyasetçi, yazar, düşünür geçti… Büyük bir hümanist, örnek bir vatansever Ömer Cahit Kayra geçti… Canlı, neşeli, çalışkan, birikimli, üretken, alçakgönüllü İstanbul efendisi, Moda'nın ufak tefek delikanlısı Cahit Kayra bizi bıraktı gitti. Renkli yaşamının deneyimlerini kâğıda dökerek, kitap sayfalarına aktararak aramızdan ayrıldı... Ne mutlu bizlere, Cumhuriyet'in yetiştirdiklerinden Cahit Kayra'yı tanıdık, ondan öğrendik, sohbetlerinden nasiplendik.
Kayra'nın "38 Kuşağı" kitabının son sözü olarak yazdıkları, bir vasiyet olarak anlaşılmalı: "Çok ilerlemiş yaşıma, bu yaşın getirdiği sorunlara, acılara karşın içinde
doğduğum ve yaşadığım bu topluma karşı olan umut ve iyimserliğimi hiç yitirmedim. Türkiye'ye bütün içtenliğimle inanıyorum." Türkiye Kayra'nın kitaplarını üniversitelerde
ders kitabı olarak okuttuğu zaman belli bir olgunluğa ulaşmış olacak.
Kayra, anıtlarla, gösterişli törenlerle anılmaktan hoşlanmazdı. Onu anmanın en güzel yolu kitaplar olmalı. Ülkenin, özellikle bürokrasinin en tatlı dilli, en verimli, çalışkan yazarının anısını kitaplara sarıp sarmalayıp yaşatmak en doğrusu olmalı… İşte bu kitapta yer alan, dostlarının kaleme aldığı yazılar da, Cahit Kayra'nın anısına, bin yaşasın diye...
Cüneyt Akalın