Konuya Türkiye açısından bakıldığında çalışanların sermayeye dayalı teşviklerden faydalandırılması ve çalışanların sermaye ortaklığı ile ilgili hukuk sisteminde hiç veya yeterli açıklıkta düzenleme bulunmamaktadır. Buna bağlı olarak bilgi ve uygulama birikimi de geliş(e)memiştir. Özellikle bu konularda vergi mevzuatında belirsizliklerin olması, vergi ve sosyal güvenlikle ilgili teşviklerin olmaması veya yetersiz olması, şirketlerin çalışanlarına sermayeye dayalı teşvikler kapsamında hiç veya yeterli düzeyde fayda sağlayamamalarına neden olmaktadır. Bu çalışmada başta ABD ve diğer birçok ülkede yaygın bir şekilde uygulanan çalışanların sermayeye dayalı teşviklerden faydalandırılması planlarının Türkiye'de uygulanabilmesi için mevzuat alt yapısının oluşturulması, uygulamaların Türkiye şartlarına uyarlanması, mevcut mevzuatın planlar ile uyumlu hale getirilmesi ve planların önemli bir kısmını bünyesinde barındıran TFRS 2 standardındaki ilke ve uygulamalar ile vergi kanunları ve sosyal güvenlik mevzuatı arasındaki ilişkilerin yasal zeminde netleştirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada incelenen konuların/modellerin, şirketler ile çalışanların faydalarının örtüştürülmesi bakımından, ekonomik yönü kadar sosyal yönü de ağırlıktadır. Ayrıca, planların muhasebe, vergi ve sosyal güvenlik uygulamaları açısından teknik boyutları da örnekler yardımıyla derinlemesine işlenmiş ve ülkemiz açısından öneriler getirilmiştir. Eser bu yönüyle alanında özgün bir görünüm arz etmektedir. Eserin çalışma hayatında paylaşımcı bir kültürün geliştirilmesine/yaygınlaştırılmasına bir nebze de olsa katkı sağlaması yazarın en büyük arzusudur.