Daha bu yakınlarda, önceki hafta mıydı yoksa, eski limanın üstündeki ıssız sokakların birinde, sarıldığı koca bir ağacın gövdesini usul usul seven, irice gözlü, güzel, olgunluğuyla da güzel bir kadına rastlamadım mı? Yoktur, o türden kötü huylarım yoktur; askıntı olmak amacıyla falan değil,
sadece görüntü(sü)nün güzelliğiyle, "Ne kadar candan seviyordunuz hanımefendi!" dediğimde, "Ayak seslerinizi duyunca durdum, aslında öpecektim de!" demedi mi? (...) Bir yanım kıpır kıpır bir heyecanla kendilerini adaya atanlarda… bir yanım o koca ağacı seven güzel kadında… bir yanım adada benim neler aradığım ve neler bulduğumda… bir yanım kokularla dolu ılık bahar yelinde…
bir yanım martı bağırtılarında… bir yanım acımasız ölümde… Daha sayayım mı?
Oğlak Yayınları, usta yazar Adil İzci'nin,
Canım Ada kitabını yayımlamaktan gurur duyar...