Herkes elde ettiği güçle çapını çevreleyen çember içerisinde tanrılaşabilir. Bu şekilde tanrı olabilmeyi başarmış insanların konfor alanlarının çapı ile sınırlı olduğu su götürmez bir gerçektir. Ancak insan doğası gereği, doymaz, durmaz ve eninde sonunda çapına sığmaz. Ne kadar fark edilmese de çapını aşan güç, kibir, öfke ve bencillik çember dışında yaşayamaz. Gün gelir bugünün hükmederek hayat vereni yarının yaşamak için kaçan acizi olur...
Ve bir de ödeşmek vardır. Gerek yaşamla gerekse varlığınla yaşam ondan izinsiz aldıklarının takası için ensende dolanır. Varlığınsa yaptıklarından pişman yaşamın ensesindeki alacaklı nefesinden köşe bucak saklanır. Saklandığı yerlerde yaşam peşini bıraksın diye verebileceği takaslar aranır.
Tanrı olmak ile insan olmak arasındaki en büyük fark ölümsüzlüktür. Kim bilir, belki bir gün bizim insan tanrılarımızda gerçek tanrılara karışır...
Cemal Noyan Alkaya'nın Çap ve 1 Dolar serisinin ilk kitabı Mecburcu, fantastik kurguyla gerçek değerlerin iç içe geçmişliğinin en iyi örneklerinden birini sunuyor…