Cassie
Holly Holley sıradan bir genç kızdır, şöyle ki: İsminden nefret eder, dış görünüşünden nefret eder, hayatından nefret eder; bacakları koltuk altlarına kadar uzanan Demi Larson'un grubuna katılma ya da okuldaki diğer bütün kızlar gibi uğruna eriyip bittiği Raph Mcdonald'la çıkma ihtimali sıfırdır; hippi annesi her sabah onu otobüs durağına bıraktıktan sonra arabasının camından, avazı çıktığı kadar onu sevdiğini haykırır! Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de odasını, ziyaretlerine gelen kuzeni Cassie'ye kaptırıp elbise dolabı büyüklüğündeki depoya yerleşmek zorunda kalır. Zaten onun yüzünden hayatının en büyük olayını, Demi Larson'un pijama partisini, kaçırmıştır! Beyin felci yüzünden özel ilgiye ihtiyacı olan Cassie gelip hayatının tam ortasına yerleşmiştir. İçinde fırtınalar kopan Holly için artık isyan bayrağını çekme vakti gelmiştir; bunu da okulu asarak, mağazalardan bir şeyler aşırarak, cep telefonunu kapatıp annesini meraktan deliye döndürerek yapacaktır. Peki ya içinde benzer fırtınalar kopan Cassie yürüyemez, konuşamaz, hiçbir uzvunu kontrol edemezken evinden, babasından ayrılmanın acısını kime, nasıl anlatacaktır? Acaba yeni yeni kanatlanan bu iki genç kız birlikte uçmayı başarabilecek midir?
Devamını Oku