LGBTİ+ bireyler ellerinde olmayan bir yönelim sebebiyle sürekli şiddete maruz kalıyor ve ciddi savaşlar veriyorlar. Onlar bugün elde ettikleri bazı hakları kendi tırnaklarıyla kazıyıp çıkarttılar. Hala çok pürüzlü bir eril düzen varken bu mücadele oldukça başarılı bir sonuç vermiştir. Onlar karakollarda işkence gördü, ilkokul çağından üniversiteye kadar cinsiyetçi saldırılara maruz kaldı ve ötekileştirildiler. Bu öyküleri yazmamdaki sebep, sıradan bir insanın günlük hayatta karşılaştığında deliye döneceği olayları hayat boyu yaşayan bireyleri biraz olsun yazıya dökmek ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin öneminin kavranmasını sağlamaktır. Homofobinin dağıttığı hayatların ve ötekileşirilmenin farklı cinsel kimlikteki bireyleri ne denli etkilediğini göstermektir. Baskının, zorbalığın ve nefret suçlarının daha da azaldığı ve hatta tümden yok olduğu bir dünya diliyorum. Buna ihtiyacımız var.