Araştırma öznesinin ve nesnesinin insan olduğu sosyal bilimler, doğa bilimlerinden ayrılan bu özelliği sebebiyle pek çok handikapa da sahiptir. Bu sorun, çalışma disiplini siyaset olduğunda daha da artmakta bilimsel çabanın en önemli bileşenlerinden biri olan "nesnellik" ilkesine bağlı kalmak daha da zorlaşmaktadır. Hele ki siyaset gibi nesnelliğin hâkim kılınması zor olan bir çalışma alanını psikoloji gibi oldukça teknik bir disiplin yardımıyla aydınlatmaya çalışmak, ortaya konan çalışmanın zahmetini bir kat daha arttırmaktadır. Çatışma ve uzlaşma bağlamında, insanın siyasal davranışlarının altında yatan süreci ve bu sürecin yöntintin hangi psikolojik etmenlerle belirlendiğini anlamaya çalışan bir uğraşının ürünü olan bu çalışma; siyasal davranışın çözümlenmesinde psikiyatrinin, psikolojinin ve sosyal psikolojinin kazanımlarından yararlanmayı amaçlamaktadır. Amaç insanın siyasal hayatında normalden sapaıı davranışların bir grup, din, millet ya da ırkın üyesi olmakla açıklanamayacağı; anormal görülen, lıoşa gitmeyen davranışların benzer süreçlerden geçen insan türünün bir üyesi olarak bizim ve bizim gibi insanlar tarafından da sergilenebileceğinin farkına va rılmasıdır...