Filistin sorunu, yirminci yüzyılın başında Ortadoğu coğrafyasına Batı emperyalizmi tarafından saplanan bir hançerdir. Bu hançerin açtığı yara hala kanamaya devam etmektedir. İsrail, 1920'lerde başlattığı Filistinli kanını akıtma vahşetini, şiddetini artırarak sürdürmektedir. Batı ve Amerika emperyalizmi ise buna göz yummaya devam etmektedir. Bugün, başta ABD ve İsrail olmak üzere dünya kamuoyunda Filistin direnişine silahlarını bırakması ve İsrail'i tanıması yönünde yoğun baskılar yapılmaktadır. Diğer yandan İsrail, saldırganlığı ile sınırlarını genişletmekte ve Filistin davasına destek veren birçok insanı katletmekten geri durmamaktadır. Mavi Marmara gemisinde yaşanan vahşet bunlardan sadece biridir. Tarihi süreci kavramak, Filistin davasının kimliğimizi oluşturan köşe taşlarını bilmekten geçer. Unutulmamalıdır ki acılar, ıstıraplar, ihanetler, direniş ve zaferlerin iç içe geçtiği bu coğrafya, sadece Müslümanların değil, tüm dünya mustazaflarının kaderinin çizildiği yerdir. Elinizdeki kitap çatışmalar, görüşmeler ve antlaşmalar sürecinde Filistin'de gelinen noktanın tarihine ve işgale ışık tutan; kazanımların değerini ve geçirdiği evreleri anlatan bir çerçeveye sahiptir.