Ehmed Mirze; bazen "Baran" olup, "Dicle" ile Dicle'ye; "yani kendi yurduna" geri dönme serüveninde kendini bulmuş; bazen insan zulmüne ve baskısına karşı özgürlüğe yürümüş. Bazen bir duvar kovuğu olup yaşam öykülerini dinlemiş, bazen "pepük" gibi acıyı yüreğinde hissetmiş, derdi diyarlara yolculuk yapmış!.. Bazen bir çocuk, bazen genç olmuş; kendi ve kendisi gibi "Güneşin Ülkesi"nde yaşayan "Güneşin Çoeukları"nın yaşam öykülerinden kesitler aktarmaya çalışmış. Bazen de bir "damla" olmuş; acıyı, hasreti, sevgiyi yüreğinde hissetmiş; kurumuş bir güle hayat/hayatını vermiş!.. Ama hep "Baran" olmuş, Dicle'ye akmış!..
Mevlüt Aykoç
Kendisi olmak isteyenlerin zevkle okuyacağı arayışlarla dolu bir kitap. Küçük Prens ve Martı'yı sevenlerin kesinlikle beğeneceği öyküler. "Hayat anlamlı olmak zorunda yoksa hiç çekilmez." Bu kitap hayatını anlamlamlamdırmak isteyenler için yazıldı ve tarafımdan bizzat tecrübe edildi.
Ehmed Mirze