Kayalardan fışkıran bir su kadar berrak, güçlü, sürükleyici, pırıl pırıl bir dil ve şiir tadında serazat bir üslup. Türkçe yazılmış veya Türkçeye tercüme edilmiş hiçbir romanda olmayan nadir ve bakir bir konu. Muhayyileyi takatsiz bırakan sürreal manzaralar... Modern dünyaya başkaldıran, kafa tutan arılaşmış bir kişizade ve onun bal tadında macerası. Zümrüt bir kovanda geçen canhıraş bir varoluş savaşı. Aslında anlatılan bizim hikâyemiz; ihtiraslarımız, zaaflarımız ve erdemlerimiz... Tüm bunların arkasına gizlenmiş felsefi ve mistik bir derinlik. Postmodern bir roman ya da modern bir masalla karşı karşıyayız. Edebiyatımız ve sanatımız için yeni, taze ve güçlü bir soluk...