Namık Kemal'in ilk tiyatro eseri olan "Celâleddin Harzemşah" kendisinin de belirttiği üzere oynanmak için değil, okunmak için yazılmıştır. Eserde Harzemşahların son hükümdarı olan Celâleddin'in kişiliği, Moğollara karşı mücadeleleri ve çileli hayatı anlatılır.
Mehmet Harzemşah, bir Moğol ticaret kervanını yağma ettirir, bunun sonucunda da Cengiz ordularının saldırısına uğrar, yenilir, bir adaya sığınır ve burada ölür. Oğlu Celâleddin onun yerine geçer, o da Moğollarla savaşa tutuşur ve yenilir. Hindistan'a kaçmak zorunda kalır ve kaçarken peşlerindeki Moğol askerlerinin eline düşmemesi için oğlunu ve karısını Sind Nehri'ne atar. Celâleddin Harzemşah'ın çileli hayatı bunlarla da sona ermez ve nihayetinde bir ihanete kadar bu hayatına devam eder.
ORHAN: "Padişahım! O tarafa gitmekte fayda yok! Beyhude yere mevtin kucağına koşmuş olursunuz!.."
CELÂLEDDİN: "Ben, ölümden başka ne arıyorum? Dünyanın çehresindeki iğrenç hebaset bulâşıklarını mı setretmeye gideceğim?"
ORHAN: "Padişahım! Ordunun merkezi hâlâ yerinde metanet edip duruyor! Efendimiz orada bulunursa belki Cenabıhak bir galebe ihsan eder?"