Namık Kemal, devrinin entelektüel huzursuzluğunu bizzat yaşayan, benimsediği insan anlayışıyla bu huzursuzluğu bertaraf etmek isteyen, aynı zamanda yıkılmakta olan bir imparatorluğa, sahip olduğu değerler topluluğunu hatırlatarak ona kendisine olan güveni yeniden vermek isteyen ilk milli romantiğimizdir. O, millet olma yolunda kalıcı olacak adımların atıldığı devirde, gerek ortaya koyduğu dil ve edebiyat görüşü, gerek geçmişe yönelik dikkati ve gerekse bütün hayatı aklıyla düzenlenek isteyişiyle devir aydınının arayışlarını aksettirir. Arayış, insanın kimliğini bulma çabasıdır. Namık Kemal'in fikrî ve edebî yazıları, yıkılıştan çıkışı arayan ve bulduklarını yalın bir anlatımla dile getiren bir aydının dikkatini aksettirir.