Selçuklular döneminde, özellikle Hristiyan ailelerden alınarak yetiştirilen yöneticilerin, devlete hizmetleri yanında kültür ve medeniyet tarihine de önemli katkıları olmuştur. On üçüncü yüzyılda, 1. Alaeddin Keybubad'ın himayesinde kölelikten emirliğe ve atabeyliğe uzanan öyle birisi çıkar ki; emirler ve küçük yaştaki şehzadelerin çalkantıları arasında sarsılan Türkiye Selçuklu Devletinin ömrüne ömür katar.
Türkiye Selçuklu Devletinde şehzadelerin arasını bulan, emirleri makul gerekçelerle hizaya getiren stratejik ve analitik politikalarıyla siyasi dengeyi kuran Celaleddin Karatay, bu özellikleriyle günümüz okurlarına hatırlatılmayı hak ediyor. Devlet adamlığı kadar kültürel, sosyal, ilmi hayata etkileriyle de öne çıkan Karatay'ın izlerini Anadolu'da bıraktığı eserlerden sürebiliyoruz.
Halen Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Öğretim Üyesi olarak görev yapan Dr. Zehra Odabaşı'nın kaleminden çıkan bu biyografi yazarın "Selçuklu Devleti'nde Mühtedî Vakıfları: Celaleddin Karatay Vakıfları Örneği" adlı doktora tezinden kitaplaştı. İki ana bölüme sahip kitabın ilk bölümünde yazar Karatay'ın doğumdan ölüme hayatını; ailesi, kökeni, devlet kademesindeki görevlerini ve Türkiye Selçuklu Devleti'nde ilk defa uyguladığı "ortak saltanat" uygulamasını, Anadolu'nun tasavvuf hayatındaki yerini; alim ve mutasavvıflarla ilişkilerini ve yakın çevresini anlatıyor. Karatay'ın sosyal, kültürel ve dini hayata etkilerini arkasında bıraktığı eserler üzerinden ele alan ikinci bölümdeyse Karatay Kervansarayı, zaviyesi ve vakıfları bütün içerikleriyle inceleniyor.