Değişim, gelişim ve bilginin değer olarak yüceltildiği böylesi bir çağda labirentin içinde "istediği yöne" giden fareler gibiyiz.
Din, gelenek, kültür, bilim, coğrafya, politika, aile, çevre… Hepsi düşünce ve seçimlerimizin etrafına görünmez çemberler çizmekte. Bilinçli kararlar aldığımızı zannediyoruz. Duvara çarptığımız için geri döndüğümüzün farkında değiliz.
Peki, bu oyundan çıkmak mümkün mü? Çizilmemiş yepyeni yollardan giderek düşünmek mümkün mü? Yazılmış algoritmaları alt edip kendi yazılımımızı yaratmak mümkün mü?
Gerçekten neyi istediğimizi, neye ihtiyacımız olduğunu, ne yapacağımızı, neyin doğru neyin yanlış olduğunu biz mi belirliyoruz?
Psikolog Hilal Bebek, bilmek, gelişmek, genişlemek ve büyüyebilmek için etrafımızı çeviren çemberler üzerine düşünmeye davet ediyor bizi. Merak ve soru işaretlerine tutunarak fark etmemiz gereken çemberleri sorgulatıyor.
Dar çemberlerimizden çıkabilmek, adını bir türlü koyamadığımız bunaltılara çare bulabilmek için 'Çemberin Dışı'nı keşfetmeye ne dersiniz?