Mustafa Armağan, analizler ve şerhlerle Cemil Meriç'i nasıl okuduğunu müşahhas misaller halinde gösterirken, aynı zamanda onun nasıl okunması gerektiğine dair ipuçlarını da paylaşıyor okuruyla.
Cemil Meriç hakkında hayatında olsun, vefatından sonra olsun epeyce yayın yapılmıştır. Yazılar, kitaplar, belgeseller, sergiler düzenlenmiş, hatta doğumunun 100. yılı olan 2016 yılında faaliyet patlaması dahi yaşanmıştır. Biz onu hayattayken bizzat tanıma şerefine nail olanların vazifesi kurşundan daha ağır.
Onu yeni nesillere tanıtmak yanında hepsini açmaya fırsat bulamadığı ama bazen ham olarak satırlarına emanet ettiği fikirleri şerh etmek, en önemlisi de onları gübreleyip sulayarak solmalarına mani olmak… Bir edebiyatçı ve fikir adamının müstahase (fosil) haline gelmemesi için eserlerini sağından solundan sürekli didiklemek, eleştirmek ve geliştirmek ona gösterilecek hürmetin zirvesidir.
Sözlerini birer vecize, hatta slogan halinde durmadan tekrarlamak ve daima "Üstad dedi ki…" (ipse dixit) akımına kapılmak ona da haksızlık olacaktır.