Halk bilimi insan hayatına ait değerleri bilimsel olarak inceleyen bir bilim dalıdır. Bu bakımdan halka ait değerlerin kayıt altına alınması bilhassa önemlidir. Küreselleşen dünyada kültürler tek tipleşirken bazı kültür unsurları önemini kaybetmeye başlamıştır. Bu unsurların yazılı eserlerde yeniden yaşatılması kültürel değerlerin devamlılığı açısından önemlidir.
Özellikle hikâye ve roman gibi kurmaca metinlerde sözlü kültürün etkisi ve geleneklerin izleri bolca görülmektedir. Bir yazılı anlatıda topluma ait kültürel değerlerin kullanılma oranı, yazarın içinden çıktığı toplumla ve o topluma ait geleneksel değerlerle ne ölçüde barışık ve kaynaşık olduğunun da bir göstergesidir (Şişman, 2007: 1965). Her müellifin mensubu olduğu toplumun ortak akıl, maşeri vicdan, kolektif şuurunun ortaya koyduğu folklorik unsurlardan etkilenmesi ve bunu eserlerine aksettirmesi kaçınılmazdır (Köktürk, 2012: 245). Cengiz Dağcı, özellikle romanlarında halkına ait değerleri oldukça sık kullanmaya çalışmıştır. Hayatının büyük bir bölümünü vatan hasretiyle geçiren yazar, bu hasreti yazıları sayesinde biraz olsun dindirmeyi amaçlamıştır.