Çeviriye dair görüş ve önerilere çeviri etkinliğinin söz konusu olduğu günden beri rastlanmaktadır. Çevirinin sadık mı yoksa serbest mi yapılacağına dair görüşlerden ileri gidemeyen çeviriye dair yaklaşımlar 20. yüzyılda bilimsel tabanda yeşermeye başlamış ve çevirinin dil ile gerçekleşen bir etkinlik olmasından ötürü çeviri dilbilimsel bir eylem olarak görülmüştür. Fakat dilbilim tabanında yapılan çalışmaların çeviri olgusunu ve araştırma nesnesini açıklamada yetersiz kalması, çeviri araştırmalarında diğer bilim dallarının verilerinden yararlanılması yönündeki adımı beraberinde getirmiştir.
Çeviribilim Çalışmaları serisinin üçüncü kitabı olan Çeviri ve Disiplinlerarasılık; Çeviribilimde Disiplinlerarası Çalışmalar adlı bu kitapta çeviribilimin disiplinlerarası özelliği, diğer disiplinlerle ne tür bir ilişki içerisinde bulunduğu, diğer disiplinlerden ne ölçüde yararlandığı gerek kuramsal gerekse de uygulamalı olarak ele alınan ve yoğun bir emeğin ürünü olarak ortaya çıkan sekiz çalışma yer almaktadır.