Son yıllarda dünya nüfusunun artması, yaşam şartlarının yükselmesi ve endüstrideki hızlı gelişmeler ile su, hava ve zemin (toprak) kirlenmektedir. Özellikle teknolojinin ve tüketimin artmasıyla kirliliğin daha da arttığı görülmektedir. Doğanın bu şekilde kirlenmesi çevre kirlenmesi olarak tanımlanabilir. Özellikle evsel atıkların gelişi güzel hiçbir önlem alınmadan düzensiz bir şekilde depolanması ve çeşitli endüstriyel atıkların suya ve zemine deşarj edilmesiyle zemin kirliliği, yerüstü ve yeraltı suyu kirliliği meydana gelmektedir.
Geoteknik mühendisi, arazideki problemli durumları çözmek durumundadır. Dolayısıyla çeşitli kimyasal maddelerle kirlenmiş zeminin davranışını belirlerken kimya, fiziko-kimya, mikrobiyoloji gibi disiplinlerden faydalanılması gerekir. Gerçeğe yakın laboratuvar ve arazi şartları altında elde edilen sonuçlar, geoteknik problemleri (yamaç kaymaları, oturma problemleri, bataklık problemleri, suya doygun zemin problemi, şişme/büzülme problemleri gibi) çözmek için kullanılabilir.
Çevresel geoteknik, disiplinler arası bir bilim dalı olup farklı çevresel şartlar altında (zemin içindeki bakteri aktiviteleri dâhil) zemin/su sisteminde zeminin davranışını (fiziksel ve mühendislik özelliklerini) inceleyen bir bilim dalıdır. Zemin/su sistemi; evsel ve diğer atık deponi alanlarından sızan sızıntı suları, zemine atılan kimyasal atıklar üzerine yağan yağmur suları veya asit yağmurları, zemine gömülü akaryakıt tanklarından sızan sızıntılar tarafından kirletilebilir.
Bu kitapta; zeminin fiziksel, mekanik ve fiziko-kimyasal özellikleri ile çevresel kirleticiler arasındaki ilişkiler verilmiştir. Kirlenmiş zemin/su sisteminin nasıl iyileştirilmesi gerektiği üzerinde durulmuştur. Bu konuda yapılmış çalışmalar sınırlı olup eserin bu alanda çalışan araştırmacılar ve mühendislere ışık tutacağı inancındayız