Çalışmanın konusunu oluşturan suçlu sayılmama hakkı, kendisine suç isnat edilen kişinin, yapılacak adil bir yargılama sonucunda suçluluğu kesin hüküm ile sabit oluncaya kadar suçlu sayılmamasını amaçlayan vazgeçilemez anayasal bir haktır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde ve Anayasa'da güvence altına alınmış olan suçlu sayılmama hakkı, ceza muhakemesinin birçok kurumu ile yakından ilişkili olduğu gibi uygulamaya yönelik çok önemli sonuçlar da doğurmaktadır. Çalışmada suçlu sayılmama hakkının teorik temeline ilişkin geniş açıklamalara yer verilmiş, ardından konu, uygulamada ortaya çıkan sorunlar da gözetilmek suretiyle ceza muhakemesinin yürüyüşü ve basın özgürlüğü bağlamında incelenmiştir. Çalışma hazırlanırken etraflıca literatür taraması yapılmış, yerli ve yabancı çok sayıda kaynaktan yararlanılmıştır. Bu kapsamda Türk hukukunun yanı sıra Alman hukukuna da sıklıkla değinilmiş, öğretideki tartışmalar aktarılmış, yerli ve yabancı mahkeme kararlarına da yer verilmiştir. Bu çerçevede, suçlu sayılmama hakkını konu edinen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Alman Federal Mahkemesi kararları irdelenmiştir.