İçedönük dünyasıyla etrafına karamsar bir izlenim veren Paul Cezanne'ın ileride "Modernizm'in babası" olarak anılacağını ne kendisi ne de çevresindekiler bilebilirdi. Pablo Picasso'dan Henri Matisse'e, Roy Lichtenstein'a kadar pek çok sanatçıyı derinden etkileyen Cezanne, bu suskun, alıngan, depresif ressam, sanat tarihinde önemli bir yer edindi.
İzlenimcilerle ve özellikle de Camille Pissarro ile tanışması, Cezanne'ın tuvallerine aktardığı karanlık ortamı renklerle ve hayatla doldurdu. Kadim dostu, hatta çocukluk arkadaşı Émile Zola'yla bile yollarını ayıran Cezanne, ona resimle ilgili pek çok şey öğreten Pissarro'yla dostluğunu hep sürdürdü. Pissarro'nun ressamın sanatsal bağlamda yenilikçi duruşunu ve bakışını desteklediği, onu yüreklendirdiği ve ona her zaman inandığı açıkça biliniyordu.
Hayalperest Yayınları'nın "Sanatın Büyük Ustaları" serisinin bir parçası olan bu kitap, Paul Cezanne'ın sanat anlayışını, doğaya bakışını, görme biçimleri hakkındaki fikirlerini başından sonuna kadar izlemeyi mümkün kılıyor. Modernizm'i ve modern sanat eserlerini alımlayabilmekle ilgilenen okurların zihninde bütünlüklü bir Cezanne imgesinin canlanmasına yardımcı oluyor. Böylece okurun on dokuzuncu yüzyılda resim sanatında gelenekten kopuş süreci, ünlü Paris Salon Sergileri, Ard-İzlenimcilik ve dönem sanatına ilişkin pek çok önemli konu hakkında bilgi edinmesini sağlıyor.