Matthew bir gün zihninde, nereden geldiğini bilmediği bir ses duymaya başlar. Durmaksızın kendisiyle konuşan bu sesin adı Chocky'dir. Ailesi bu durumu başlarda pek önemsemez ve sıradan bir "hayali arkadaş" olarak nitelendirir; ancak zamanla işin rengi değişir. Matthew kendisinden beklenmeyecek üstün davranışlar sergiler, zorlu matematik ve fizik kuramlarından bahseder, harika resimler çizmeye başlar. Hatta yüzme bilmemesine rağmen hem kendini hem de kız kardeşini boğulmaktan kurtarır. Bu olağanüstü olayın ardından gazetelere de konu olan Matthew'nun hayatı bambaşka bir yöne evrilir. Artık herkes, Chocky'nin ne kadar "hayali" olduğunu sorgulamaya başlamıştır...
Sosyopolitik meseleleri bilimkurgu türüne başarıyla yerleştiren John Wyndham, teknoloji, uzay, evrim ve gelişim üzerine kaleme aldığı Chocky'de, büyüme çağındaki bir çocuğun gözünden dünyayı ve insanlığı irdeliyor.
Bazı korkular vardır; onlara artık inanmayacak kadar ilerlediğimizi ısrarla, inançla savunuruz. Ama yine de bu korkular hepimizin içinde uyumaktadır ve kritik bir anda, dikkatsiz ve beklenmedik bir sözle uyanabilirler.