CIA'in Soğuk Savaş sırasında kültürel propaganda yapmak için edebiyat dergileriyle iş birliği yapması, çözülememiş bir tartışmaya yol açmıştı. Peter Matthiessen, George Plimpton ve Richard Wright gibi Amerika'nın en sevilen edebiyatçılarından bazılarının itibarları, istihbarat teşkilatı için yaptıkları çalışmalar gün ışığına çıktıkça zedelendi.
CIA'in iki farklı kolu vardı; bunlardan biri Amerikalı ve Avrupalı yazarları ve kültürel özgürlüğü teşvik etmek için edebiyat dergileri çıkarırken diğeri hükümetleri devirmek için suikast ve sansür gibi taktikler kullanıyordu. 'Kültürel' CIA'i savunan argümanlara rağmen her iki şube de aynı gizli hedefleri paylaşıyor ve aldatma, kurnazlık ve gözdağı gibi benzer yöntemler kullanıyordu. CIA'in hedeflerine çeşitli yollarla ulaşabilen güçlü ve etkili bir örgüt olduğu açıktı.
Kültürel Soğuk Savaşçılar, çeşitli siyasi inançlara sahip bireyleri izlemek için sürekli olarak anti-komünizmi kullanıp ABD demokrasisini Sovyet modeline benzer bir gözetim devletine benzetmeye yaklaştırdılar.
Whitney, bu eserinde söz konusu inşa sürecinde CIA'in "Kültürel Özgürlük Kongresi"nin hikâyesini arşivler ve kişisel tanıklıklardan hareketle CIA'in propaganda ve edebiyat arasındaki çizgiyi nasıl bulanıklaştırdığının hikâyesini anlatıyor.