Genç bir kız olarak babasız büyümesi, evde ve sosyal hayatında annesi, akraba ve arkadaş çevresi ile olan ilişkilerinde karar verme, olayları yorumlayabilme ve sorunlara karşı rasyonel çözümler geliştirebilme bakımından, belki de yenilgiye düştüğü hayatta beraberliği ve hatta öne geçebilmeyi yakalaması açısından kötü bir şans gibiydi Ümran için.
Ancak çıkarcılık anlayışını hayatının başköşesine koyma, bazen duyguları bile meta olarak görme ve en çok da karşılaştığı kimselere karşı kendi hegemonyasını kurma hasleti, ileride şansı yaver gitmezse başına olası felaketler açacağa benziyordu.