Sosyal, siyasi ve kültürel bir sorun olan "şiddet", neredeyse genlerimize dek işlemiş durumda. Öyle ki bu durum, ekonomik ve siyasi güç devşirmenin bir yolu, toplumsal sorunlarımızı çözebilmenin adeta yegâne aracı olarak görülmekte, akli yetilerimizi bile meflûç hale getirmektedir.
Diğer yandan -şiddeti de kontrol altına alacak olan- yüksek yoğunluklu bir mücadeleyi / cehdi ifade edecek kapsamlılıktaki "cihad" kavramının anlamı da izan ve idrak yoksunu cahillerin şahsında ve onların sorumsuzca işledikleri cinayetlerden yola çıkılarak daraltılmış; ve hatta oldukça önemli olan bu kavram anlam sapmasına uğratılarak "şiddet"le eş anlamlı olarak anılır olmuştur.
Oysa gerek toplumsal sorunların çözümü, gerekse siyasi ve kültürel değişim / dönüşümler için ihtiyacımız olan, şiddet dışı yöntemler ve örneklerdir. Elinizdeki kitap, tam da bu noktada farklı yollar ve farklı örneklerin varlığından hareketle cihad kavramını yeniden değerlendirmek ve şiddet dışı direniş yollarına dikkat çekmek için kaleme alınmıştır.