Elinde yalnızca ufak bir valizi vardı.
içinde ise kaybolmuşluğun bıraktığı derin yaralar.
Her defasında yarasının üzerinden geçip gidiyordu.
Bu defa olmadı, yapamadı.
Ne kadar çabalasa da kabuk tutturamadı.
Gittigi yol elbet bir yere varacaktı ama aradığını bulacak mıydı?
Kalbindeki susuzluğu dindirerek, gerçek aşkın derin sularında
huzura kavuşmak kolay mıydı?
Yoksa bir avuç serap bu kalp yangınına yeterli mi olacaktı?
Peki ya aşk, neydi?
Tarifi yapıldığı kadar mıydı?
Her satırda, kendinizi aşkı ararken bulacaksınız.
Peki ya siz, aşkı gerçekten tanıyor musunuz?