Bu nasıl babadır? Doludur cepleri, keseleri; işe bak ki çocuklarına zırnık koklatmaz. Aklı fikri paradır başka hiçbir şeye bakmaz. Yüreğine giden yol ne midesinden geçer ne de gözlerinden; param var dedin mi tutar hemen elinden.
Eh, bu babadan hayır gelmez ama bu kadarı da beklenmez! Ne var ki oldu; babası oğlunun sevdiğine göz koydu. Şimdi kardeşler baş başa vermeli ve bu işin çıkar yolunu gözetmeli. Yoksa bir bakmışlar yanlarında: Sevmedikleri biriyle geçecek yıllar hemen kapıda.
Molière, 17. yüzyıl Fransız burjuvasının para tutkusunu ön plana çıkartan bu oyununda maddiyatın çevresinde şekillenen toplumun özgürlüklerini nasıl yitirdiğini mizahla da harmanlayarak ortaya âdeta zamansız bir eser çıkarır. Okuyucuya da gözde kolayca canlanan bu aile dramını seyre dalıp kahkahayı basmak kalır.