Oyun kişilerini on yedinci yüzyıl Fransası'nın burjuva ve aristokrat çevrelerinden seçen Moliere, "Cimri" adlı yapıtında, tefecilik yaparak servet edinen bir tip olan altın düşkünü Harpagon'un kişiliğinde "İnsanın gerçek doğası"na eğiliyor. "Tiyatro sahnesindeki kişilerin halka tutulmuş bir ayna olduğunu" söyleyen Moliere, "Cimri"de aynasının sınırlarını evrensel olana açıp gültüren bir karapinti karikatürü çiziyor.